Manşet

Düşman Değiliz

Şubat ayından beridir seçimle yatıp seçimle kalkıyoruz. Pandemi bile seçim havasını bastırmaya yetmedi. Biraz ara versek de Haziran’dan itibaren süreç yeniden alevlendi. Önceleri sakin bir havada giden propaganda, söylemlerle şiddetlenerek kutuplaşmaya kadar gitti.

Öyle bir hale geldi ki Sayın Tatar’a oy verenler yobaz, Atatürk düşmanı, rüşvetci, satılık oldu, Sayın Akıncı’ya oy verenler ise vatan haini. Hiç olmaması gereken kutuplaşma, ne acıdır ki rahatça ve gelecek düşünülmeden yaratılıp nefret duyguları sokağa salındı. Halbuki kimdi Sayın Tatar? 1960 yılında Kıbrıs’ta doğmuş Kıbrıslı bir Türk. Sayın Akıncı ise 1947 yılında Limasol’da doğmuş Kıbrıslı bir Türk.

Gerek varmıydı bu kadar kutuplaşmaya? Gerek varmıydı bir birimize nefretle bakmaya? Ne olacaktı ki Sayın Akıncı seçildiğinde? Dik mi duracaktık? Arkamızı kime yaslayıp kime dik duracaktık ki 50 yıldır arkamızda dağ gibi Anavatan varken. Şimdi Sayın Tatar seçildi, ne oldu 82. Vilayet mi olacağız? Ekonomik savaşa rağmen dünyaya kafa tutan koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bu kadar basit düşündüğünü mü sanıyorsunuz? Yazık bize, yazık Kıbrıs Türküne. Ne hainiz, ne satılmış, ne yobaz, ne de Atatürk düşmanı. Sallanıp silkelenip kendimize gelelim. Çocuklarımıza bırakmamız gereken düzgün bir gelecek için çok fazla çalışmamız, elimizi ciddi şekilde taşın altına koymamız gerekmektedir.

Eski dostlar düşman olmuş siyaset için, çok yazık. Benim gibi düşünmeyen neredeyse ölsün moduna geldik bir seçim uğruna. Korkmayın a dostlar, sayın Tatar seçildi diye sonumuz gelmeyecek, Kıbrıs Türkü’nün sonunu Makarios, Grivas ve arkadaşları getiremediyse Türkiye getirmez. Bu ülkede güzel bir gelecek istiyorsanız, sosyal medyada efelenmek yerine elinizi taşın altına koyun. Girin sivil toplum örgütlerine ülkeyi daha güzel hale getirmek için kavga ederek değil katkı koyarak çalışın. Buna karşı duran varsa onun da yeri genel ve yerel seçimlerde sandıktır. Seçmeyin, seçtirmeyin, gençlerin önünü açın.

Kendi iç barışımızı sağlamadan, toplumsal barış olmadan nasıl başka bir milletle barış sağlayacağız ki? Dinimiz, dilimiz, ulusumuz ayni olan bir milletten nefretle bahsederken coğrafyadan dolayı sadece yerel kültürümüz benzeyen bir milletle nasıl bir araya geleceğiz. Gelin sosyal medyadaki bu kutuplaşmayı bırakın ve ileriye bakın. Çocuklarımız bizden iyi bir gelecek beklemektedir. Hepimizin de gailesi budur, buna sayın Tatar da dahildir. Sevgiyle kalın.

Benzer Haberler

Başa dön tuşu