Hayat kalitenizin direkt vücudunuzda bulunan kas kütlesi ile bağlantılı olduğunu söylesem? İnsan vücudunda bulunan iskelet kas sistemi bedenin ana temel yapıtaşını oluşturmaktadır. Kas ve iskelet sistemimiz ne kadar güçlü ve sağlam olur ise bedenimiz o kadar sağlıklı olur ve uzun seneler hayatta kalmayı başarabilir!
Hayatımızın ve bedenimizin ana yapı taşı yani hayatın kumaşı ‘harekettir’.
En sessiz ve en durağan zamanda bile beden hareketten hiç vazgeçmez!
Bedenimizi ve duygularımızı canlı tutan kalbimiz her zaman atar. Nefesimiz, akciğerlerimizin içine dolup taşar, damarlarımızda dolaşan kan sürekli akmaya devam eder, hareket bizi canlı kılan ve yaşama bağlayan faktörlerin en önemlisidir!
Peki, biz bu hareketi devam ettirebilmek için ne yapmalıyız?
Vücudumuzun %40’ı iskelet ve kasımızdan oluşmaktadır. Bu kas ve iskelet sisteminizi çalıştırmak sadece sizin elinizdedir. Vücudumuzda normal şartlarda birçok organımızı kendimiz hareket ettiremeyiz. Karaciğerimiz ve böbreklerimizi biz çalıştıramayız ayrıca tiroid bezi üzerine kontrolümüz yok ama vücudumuzda bulunan bu kas sistemi üzerine kontrolümüz tam olarak mevcuttur! Kendi sağlığınız için kendi standartlarımızı oluşturmak çok önemlidir. Kas kaybettiren diyetlerden ve her şeyin aşırısından uzak durmak için elinizde imkânlar var ve bedenimiz sağlıklı iken harekete geçmek kendinize en uygun hareketi bulmak bedeniniz için yapacağınız en önemli sağlık sigortanızdır. Hayatın her evresinde kendini mental ve fiziksel olarak hazırlamak çok önemlidir.
Peki, size göre hareket nedir? Hareket, bize bir çok şeyi çağrıştırabilir, yürüme, top oynama, spor salonu, yüzme, tatil için bavul taşıma, pilates, yoga vs. gibi sporlar hareket sayılır. Vücudunuzda yaş ve cinsiyetinize göre kas kütlesi düşük bir seviyede ise güçsüzlük kısıtlı bir yaşam ilerde sizi bekleyebilir. En temel ihtiyaçlarımızın Hepsi hareket ile bağlantılıdır. Özellikle şu an en temel hareketlerden kaçınıyorsak yaş ilerledikçe yataktan kalkmak bile bizim için zor olabilir. Kendinizin kişisel ve özel ihtiyaçlarınızı, örnek olarak ‘tuvalete oturup kalkmak ‘ gibi temel ihtiyaçları karşılamakta zorlanabilirsiniz. Bu işlemi yapabilmek için squat hareketi dediğimiz bacak ve kalça kasınızın güçlü ve bedeninizde denge olması gerektiren birçok önemli etmen bulunur. Bize şu an önemli görünmeyen fakat günlük hayatımız için gerekli olan birçok temel hareket mevcuttur. Yatakta sadece 7 gün yattığımızda bile önemli derecede kas kaybederiz! Sağlıklı bir iskelet kas-sistemi sağlıklı bir metabolizma demektir.
Kaslarımız bizim metabolik havuzumuzdur ve diyet ile alınan karbonhidratların %80 kas içine girer ve depolanır. Kas ayrıca insüline ihtiyaç duymadan karbonhidratı kas içine alabilir. Böylelikle bizi diyabetten koruyan önemli bir organdır diyebiliriz. Kaslarımızı bir bavul gibi düşünürsek, çok aşırı karbonhidrat alımı yapıyor, fakat kasımızı geliştirmeye yönelik çalıştırmıyorsak bu sefer 4 günlük bir yolculuk için 20 günlük eşya sığdırmaya çalışıyoruz gibi düşünebiliriz. Uzun vadede kaslarımızın içi de yağlanmaya başlar ve insülin direnci gelişir! Kas içinde yüksek mitokondriler bulunur ve enerji oluşturmak için önemlidir, vücudumuzda ne kadar çok kas olur ise o kadar aslında oturduğumuz yerden o kadar enerji harcarız ve kilomuzu korumamız o kadar kolay olur.
Yapılan çalışmalar uykusuz kalınan her gecede kas, protein sentezinin yüzde 18 azaldığını ortaya koymaktadır. Uyku esnasında salgılanan büyüme hormonu (büyüme faktörleri)sayesinde kasın daha fazla yapılandığı ortaya çıkmaktadır. Yani uykusuz kalınan her gecenin ardından ertesi gün kasınızı korumak biraz daha zor hale gelmektedir.
Bu yüzden vardiyalı çalışan bireylerinde kas kaybı meydana gelebilmektedir. Özellikle bunun önüne geçebilmek adına dengeli öğünler tüketip, kas protein sentezini arttırmaya yönelik ağırlıkla yapılan antrenmanlara yönelmek kısıtlı uykunun kas üzerinde yaratabileceği olumsuz etkileri azaltabilmektedir.
