BeslenmeGündemManşetSağlık

Mide Ve Bağırsaklarda Oluşan Şişkinlik, Gaz Ve Distansiyon Sorunları

Günümüzde en çok sindirim şikâyetleri ile birlikte hazımsızlık, şişkinlik, intolerans veya otoimmune bağlı olarak bağırsaklarda gelişebilecek enflematuvar bağırsak hastalıkları (Ülseratif Kolit veya Chrons) veya Çölyak karşımıza çıkmaktadır.

Ayrıca, İrritable bağırsak sendromu veya hassas bağırsak sendromu olarak bilinen IBS de gün gün artmakta. Peki, bunların esas altında yatan sebep ve nasıl sağlığımızı kendi elimize alabileceğimizi ve kendi vücudumuzu bir nebze nasıl değerlendirebileceğimize bu yazım ile size yol göstererek kendinizi değerlendirmeniz için maddeler hazırladım.

En çok sorulan soruların başında yemek yedikten sonra karında şişkinlik normal mi?

Çoğu danışanımın bana bu şikâyet de bulunması birçok farklı şekilde karşıma çıkabiliyor iken çoğunlukla tarif edilen durum sabah aç uyandığım zaman karnım dümdüz fakat akşama kadar veya hemen yemek yedikten sonra karnım hamileymişim gibi aşırı şiş bir şekilde geziyorum ve kendimi çok rahatsız ve şişman hissediyorum diye yorumlar alıyorum. Esas burada önemli olan bu şişkinliğin ana sebebini bulmak ve çoğunlukla bir sindirim problemi veya bağırsak florasında bozulma meydana gelmiş ise bunu doğru diyet, takviyeler ve bağırsak lümenini tedavi ederek ve dinlendirerek bu durumu çözmektir. Hemen probiyotik almanız doğru çözüm değildir, çoğu bağırsak sorunlarında önce ana kök sebep bulunur ve ilk o tedavi edilir ve daha sonra soruna yönelik doğru probiyotik seçilerek tedavi uygulanır. Erken verilen yanlış bir probiyotik durumun alevlenmesine neden olabilir.

Şişkinlik aslında kişiden kişiye büyük farklılık gösterebilir, kişinin yaşam tarzı, stress, uyku düzeni, çiğneme süresi, mide asidi, sindirim enzimleri veya herhangi bir ilaç veya takviye alıyor olması ona bağlı karındaki şişkinlik ve distansiyon günlük olarak değişkenlik gösterir. Burada göz önünde bulundurulması gereken Önemli bir konu uzun süreli bir şişkinlik mevcut ise mutlaka doktorunuzdan bir rutin kontrol istemeniz. Doktor tarafından kontrol yapıldıktan sonra ve özellikle yumurtalık ve bağırsak kanseri riski elimine edildikten sonra aşağıda belirtilen sindirim sistemine bağlı şişkinlikler beslenme uzmanı tarafından değerlendirilip gerekli tedavi protokolü ile şişkinlik ve şikâyetleriniz giderilebilir.

  1. Hızlı yemek yiyorum, iyi çiğnemiyorum, konuşarak yemek yiyorum veya bir öğüne çok yükleniyorum diyorsanız bunlar özellikle yemek yedikten hemen sonra sancı-gaz ve şişkinlik yaratabilir, fakat birkaç saat sonra bu alevlenme azalıp normale dönüyorsa yeme davranışlarınızı değiştirmeniz gerektiğine bir işaret olabilir. Burada yapılması gereken özellikle yemek yerken çiğneme sayınıza dikkat alıp en azından her lokmayı minimum 15-20 kere ağızda iyice çiğnemek, daha bilinçli ve yavaş yemek tüketimi hem daha erken doymanıza hem de istenmeyen şişkinliklerden kaçınmanıza yardımcı olur. Yemeğin tüketildiği ortam yemek kadar önemlidir onun için özellikle Bilgisayar veya televizyon başında, karanlık bir odada veya yemek masası olmayan bir yerde besin tüketmek sindiriminizi zorlaştıracaktır.
  2. Diyetinize biranda aşırı prebiyotik gıda veya aşırı lif ve kuru baklagiller tüketiyorsanız midenizde şişkinlik ve gaz oluşması çok normaldir: özellikle diyetinize birden bire aşırı MAC eklemek (Mikrobiyotaya ulaşabilen karbonhidrat anlamına geliyor)bağırsak sağlığınıza olumlu yansısa bile size rahatsızlık hissi verebilir. Yüksek lif içeren sebze, meyve ve kuru baklagiller ile beslenmek bağırsak ve genel sağlığımız için çok faydalı olsa da herkesin bu besinlere karşı toleransı yani size iyi gelen tüketim miktarı farklılık göstermektedir, bir anda aşırı gaz yapabilecek brassica ailesi sebzesi (Brokoli, karnabahar, brüksel, lahana, tere vs. ) ve kuru baklagiller tüketmek birkaç gün sancılanıp şişkinlik ve gaz şikâyetlerinize sebep olabilir. Uzun süredir az sebze ve kuru baklagiller ile beslenen bir bireyseniz mutlaka diyetinize bunları entegre ederken öğün başına az az eklemeniz bağırsaklarda bulunan mikrobiyotayı (orda yasayan canlı bakterileri)eğitmenize ve daha az şikayet yaşamanıza sebep olur, MAC dediğimiz karbonhidratlar vücudumuzda bulunan enzimler tarafından sindirilmeyip bağırsak bakterilerimiz tarafından sindirilir o yüzden MAC’dan zengin beslenirken mutlaka gaz oluşabileceğini göz önünde bulundurmakta fayda var, burda önemli olan gazın sizi rahatsızlık verecek dereceye gelmesini engellemek, herkesin günde 20 kere gaz çıkarması istenilen bir şey iken bu rakam kat ve kat aşılıp size sancı veriyor ise mutlaka bir diyetisyen ile diyetinize nasıl bu besinleri daha dengeli bir şekilde eklemeniz gerektiği konusunda danışma almanızı öneririm. Diyetisyen özellikle porsiyon kontrol, besin tüketim saati, kullanılabilen baharatlar ve pişirme teknikleri ile diyetinizi çeşitlendirmenize yardımcı olabilir.

  3. Çölyak mutlaka göz önünde bulundurulmalı: Özellikle glüten içeren besinlerin tüketimi sonrası artan hazımsızlık, sancı, şişkinlik, ishal veya kabızlık glütene karşı bir intolerans veya bir otoimmun reaksiyon çölyak hastalığının habercisi olabilir. Çölyak olan sadece %25-40 arası şişkinlik sorunu ile teşhis ediliyor, çoğu zaman bireyler tanı almakta gecikiyor, o yüzden çölyak için şüpheleniyorsanız mutlaka test yaptırmanız önemlidir.
  4. Laktoz İntoleransı: Süt ürünlerinde bulunan süt şekeri olarak da bilinen laktoz çoğu bireyler tarafından kolay tolere edilemez, bunun sebebi özellikle bağırsakları ile alakalı sorun yaşayan bireylerde laktoz enzimi eksikliği gözükür ve özellikle hayvansal süt ve yoğurt tüketildikten sonra karında şişkinlik ve distansiyon hissi gelişiyor ise mutlaka hayvansal süt ürünlerinin diyetten çıkartılıp onların yerine uygun olabilecek bitkisel süt ürünleri diyete eklenmelidir. Laktoz intoleransı yaşayan bazı bireylerin ayrıca çölyak hastası da olabileceklerinin habercisi de olabilir. Mutlaka laktoz intolerans testi yaptırın veya bir uzman ile beraber diyetinizden bir müddet çıkartıp nasıl hissettiğinizi gözlemleyin.
  5. Sürekli kabızlık sorunu ile karşı karşıya kalıyorsanız midenizde ve bağırsaklarda bir ağırlık ve şişkinlik olması çok normal fakat ben kesinlikle danışanlarımın genel sağlıkları ve kilo verebilmeleri adına günlük bir bağırsak fonksiyonu görmek istiyorum, her gün dışkılamak sağlık için çok önemli, kabızlık var ise altta yatan sebepleri araştırmalı, özellikle tiroid fonksiyonunda bozulma yavaş çalışan bir tiroid bağırsaklarda olan peristaltik hareketi azaltır ve kabızlık daha sık gözükür yani dolaylı yoldan tiroid sorunu yaşayan bireyler kabızlık ve karında şişkinlik ve ayrıce SIBO yaşayabilir. Ayrıca özellikle çoğu bayanda hormonal döngüye bağlı vücutta az progesteron hormonu olduğu zamanda kabızlık ve karında şişkinlik meydana gelebilir. Kabızlık önlenmesi için günde 2 kivi ve günlük diyetinizde sebzelerin çeşitliliğini arttırın, bir beslenme rutini oluşturun, lif tüketimine paralel mutlaka su tüketimini arttırın, dışarda tuvalete gitme angziyetesinden kurtulun ve hareketinizi arttırın.

  6. Aşırı stres veya travma sonrası disregüle olmuş beyin bağırsak aksı yüzünden bağırsak hareketlerinde bozulma, midede aşırı asit salgılanması veya bağırsaklarda IBS gelişmesi (Hassas bağırsak sendromu) gelişir ise bağırsaklarda ağrı, kabızlık ve ishal değişken olarak boy gösterir. Bağırsak beyin aksı bozulması sonrası depresyon ve ona bağımlı aşırı hazır ve işlenmiş gıda tüketimi bağırsak florasının daha da fazla bozulmasın yol açar.
  7. SIBO -SIFO normal şartlarda bakteri ve mantarlar kalın bağırsaklarda bulunur iken özellikle fazla ve uzun zaman içilen Anti asit ilaçları (proton pompa inibitörleri), yine tiroid fonksiyonlarında bozulma olduğu zaman veya vücut ağır metal toksisitesine maruz kaldığı zaman bakteriler kalın bağırsaktan –ince bağırsağa doğru ilerler  ve bu istenmeyen bir durumdur, çünkü bir besin yediğiniz anda hemen karın bölgesinde inanılmaz bir şişkinlik oluşur bunun sebebi besinler ince bağırsaklarda bakteriler tarafından fermente olur ve orda emilim sıkıntısı gelişir SIBO olan bireylerin hemen hemen yemek bebeği dediğimiz yemekten hemen sonra midede şişme meydana gelir, çoğu hassas bağırsak sendromu(IBS) teşhisi konmuş bireylerin %45 inde aslında SIBO vardır. SIBO için özel olan bir diyet ve ilaç (antibiyotik-takviye) protokolü mevcuttur, burda önemli olan bilgili biri ile gerekirse Elementel gerekirse FODMAP diyeti ilaçlarla beraber 4-6 hafta boyunca uygulanır ve takviyeler ile tedavi tamamlanır. FOD MAP Diyeti 8 haftadan fazla uzun dönemli yapılır ise kalın bağırsaklarda bizi koruyan iyi bakteriler Zara görmeye başlar ve azalır, o yüzden bu diyet kişiye özel uygulanıp tüm elimine edilen gıdaları yavaş yavaş yeniden yerine entegre eden bir program hazırlanmalıdır.

Yukarda yazılanların dışında şişkinlik ve sindirim sorunları oluşturabilecek birçok faktör mevcuttur fakat burada anlamanız gereken her sorun kişiye özel olduğu gibi bu sorunların sadece kişiye özel olarak değerlendirilip ona göre bir tedavi programı uygulanması gerektiğidir. Herkese sağlık dolu günler dilerim.

Benzer Haberler

Başa dön tuşu