Sağlıklı yaşam, sürdürülebilirlik, iyi alışkanlıklar ve kendi özümüzden ödün vermeden hepsini iç içe entegre ettiğimiz taktirde hayat ve sağlık yolculuğumuz birbirine daha kolay uyum içinde ilerleyebilecektir.
Sağlık ve sağlıklı olma kelimeleri aslında kulağa hoş gelse de aslında multi faktöriyel birçok dış etmenden kolayca etkilenebilen ve sürekli üstünde çalışılması gerekilen konulardır. Sağlık kelimesi aslında mutluluk ve huzur kelimeleri ile çok yakından ilişkilidir. İnsanlar sağlıklı beslenmeyi veya sporu çoğu zaman sadece geçici bir süre veya kısıtlı bir zaman dilimine sığdırmaya çalışır. Aslında bunu bir yaşam biçimi ve hayat tarzı haline getirmek sürdürülebilir bir şekilde hayatına entegre etmek bizi hem fiziki hem mental olarak ileriki yıllara hazırlar.
Öncelikle hiç bir zaman sağlıklı olmak için geç kalmadınız. İster 16 ister 60 yaşında olun sağlığınıza yatırım yapmaya adım atmanız ve bunu düşünüp şu an harekete geçmeniz kendinize yapabileceğiniz en iyi sağlık sigortasıdır.
Sağlığımız için düşünebildiğimiz, inandığımız, güvenle ve irade ile üstünde çalışabildiğimiz her şeyi mutlaka deneyimleyip başarabiliriz. Fakat çoğu birey sağlık yolculuğuna başladığı zaman her şeyden kendini kısıtlamış bulur ve kendini belli bir kalıbın içinde tutarken sadece kısa dönemli bir yolculuğa odaklanır. Bu aslında hayatın gerçeklerinden sadece bizi soyutlayıp kendi öz gerçeklerimizden koparıp geçici bir heves ve geçici bir diyetle karşı karşıya kalmamızı sağlar.
İnsanları en büyük yanılgısı sağlıklı beslenme ve sağlıklı yaşam yolculuğuna çıkarken günlük hayatta denge kurmayı unutmalarıdır. Bu çoğu zaman diyete başlandığı zaman sadece evde yemek yenilmeli düşüncesi ile ciddi bir kısıtlamaya gidilip bununla beraber dışarıdan yemek yemekten çekinme veya dışardan öğün seçerken nerde ve nasıl bir seçim yapmamız gerektiğini bilmediğimiz için suçluluk duygusu ile karşı karşıya kalmanızı ve ne yazık ki diyetimi bozdum psikolojisi ile sizi bir araya getirirken kendinizi çıkmaz bir kısır döngü içinde bulmanıza neren olur. Burada anlamanız gereken önemli bir konu biz insanoğlunun doğal ve gerçek besinler ile beslendiği zaman vücudumuz ve metabolizmamızın optimal çalıştığı ortaya çıkmasıdır. Bu yüzden ister evde ister dışarda besin tüketirken mevsime ve sezona uygun besinler ile hazırlanmış tabaklar tüketmek sağlık açısından çok önemlidir. Gerçek besinler ve gerçek tabaklardan kastım bir besinin çiftlikten çatala olan yolculuğunda minimum işlem ve geçirdiği minimum zaman zarfında mümkün olduğunca en doğal bir şekilde tabağımıza gelmesidir. Dışarıda besin seçerken kendinize uygun bir tabak modeli yaratmaktan korkmayın. Dengeli, renkli ve lif dolu tabaklar her zaman kalori hesaplamaktan iyidir. Dışarda yenilen bir pizza veya hamburger bile doğal, gerçek ürünler ve taze ürünler ile yapılmış ise bunu bir salata ile eşleştirip tüketmeniz büyük bir sorun haline gelmemeli. Ne yediğimizden ziyade miktar, denge ve kimlerle yediğimiz hangi duygu durumumda olduğumuzda mutlaka o öğündeki sindirimimizi ve o besinin vücudumuza nasıl yansıyacağını etkileyecektir. Sizi mutlu eden paylaşımlardan ve sosyalleşmeden vazgeçmek sadece diyetinizi daha erken bozmanıza neden olabilir. Hayatta denge kurabilmek çok önemlidir. Herşeyin temeli dengedir.
Diyetimizde protein tüketiminin ve kas alımının önemini biraz irdelemek istiyorum. Kas kütlemizi bir sünger gibi de düşünecek olur isek kas insülin olamadan şekeri depolayan tek organımızdır. Bu da insülin direncinden bizi korumasını sağlar, bizi insülin duyarlı bireyler haline getirerek daha az yağ depolamamızı önler.
Bilmemiz gereken en önemli şeyler bir tanesi de hiçbir kalorinin eşit olmadığı ve proteinden alınan gıdaları sindirmek için bedenimizin %30-40 arasında daha çok termik enerji harcadığıdır. Gün içinde ultra işlenmiş gıda tüketildiği taktirde gün içinde 500 kalori daha fazla almamıza neden olduğu ortaya çıkmaktadır. Bunu özetleyecek olur isek et, tavuk, balık, yumurta, badem vs. gibi gıdalar yenildiği zaman sindirimleri basit karbonhidratlara göre daha zor olduğu için onları yıkmak ve sindirmek için vücudumuz ekstra enerji sarf etmektedir. Bu yüzden yediğiniz 400 kalori değerindeki et aslında sindirim sonrası sadece size 280-300 kalori olarak gelebilmektedir. O yüzden paketli gıdalar yerine taze, gerçek ve mevsime uygun gıda tüketimi çok önemlidir. Ayrıca işlenmiş gıdaların paketleri üstünde yazılan kaloriler normalde %30 hata payı içermektedir. O yüzden kaloriden ziyade besinin içeriği ve ham maddesi yani kalitesi o besinin sindirimini ve vücudumuzdaki metabolizmasını etkileyecektir. Farklı bir örnek olarak yapılan bazı çalışmalarda tabağımızdan proteinli gıdayı bir yemeğin başında tüketmeyi tercih etmek gün boyu daha sağlıklı besinler seçmemizi sağlamaktadır. Aynı zamanda o öğünde toplamda daha az kalori alma şansımız arttırdığı gibi sindirimi yavaşlattığından daha erken doyma hissi yani tokluk ve kan şekerimizin daha dengeli seyretmesi yüksek ihtimaldir.
Bizler yaş aldıkça özellikle 35 yaş sonrası kas kütlemiz azalmaya başlar, ergenlikte ve yirmili yaşlarda kasımızın büyümesi ve daha kolay gelişmesi daha çok hormonal hipertrofiden kaynaklanıyor iken yaşımız ilerlediği zaman kas hipertrofisini azaldığı ve yıkımın çoğaldığı görünmektedir. Ancak doğru direnç egzersizleri uygulandığı zaman ve doğru protein alımı ile bunun önüne geçmenin ve başarmanın mümkün olduğunu anlamaktayız.
Hem sağlıklı beslenmek hem de doğru fiziksel aktiviteleri yapmak kasın kalitesini belirlemektedir, evet yanlış duymadınız kas kalitesi aslında içinde birçok maddeyi barındırır bunlar; kasın kuvveti, kasın gücü ve kasın dayanıklılığı ve esnekliği bile farklı şeylerdir. Biz yaş aldıkça kasımızın daha çok yağlı bir bonfile olması yerine filet bir bonfile yani yalın olmasını isteriz. Kasın daha temiz ve yalın olması, iskelet sistemimizi korumaya yardımcıdır.