ManşetSpor

Spor Kulüplerinde Yönetim ve Yöneticilik

Spor kulüplerinde yönetim olayını anlayabilmek ve bir spor kulübü yöneticisinin neleri bilmesi ve ne tür becerilere (maharetlere) sahip olması gerektiğini belirleyebilmek için öncelikle yönetim ve yöneticilik kavramlarının üzerinde durulmalıdır.

Aslında spor kulüplerinde yönetim ve yöneticiliği genel yönetim ve yöneticiliğin özel bir uygulama alanı olarak görmek gerekir. Çünkü genel yönetimi oluşturan teori, kavram, ilke ve metotlar eğitim, kamu, sanayi, turizm, işletme ve spor gibi kapsam ve muhtevaları farklı çeşitli alanlara uygulanarak eğitim yönetimi, kamu yönetimi, sağlık yönetimi, işletme yönetimi ve spor yönetimi gibi ihtisas alanların meydana gelmesi sağlanmaktadır. Başka bir deyişle söz konusu faaliyet alanlarını yönetim biliminin (genel yönetimin) bir alt dalı olarak düşünmek mümkündür.

Spor yönetimi, yönetim biliminin bir alt dalı veya özel bir alanı olarak ele alındığında yönetim bilimiyle birçok ortak noktayı kapsayacağı açıktır. Ancak spor yönetimi, uygulamada, spor alanının özelliklerini göz önünde bulundurmak durumundadır. Bu nedenle, bir taraftan yönetim biliminin teori, kavram, ilke ve metotlarından faydalanan spor yönetimi diğer taraftan spor alanının özelliklerini dikkate alarak; sporcu – yönetici, sporcu-spor örgütleri (kulüpler vb.) ve spor örgütleri ile toplum arasındaki ilişkiler çerçevesinde, kendine özgü işleyen bir yapı oluşturmak zorundadır.

Spor yönetimine daha yakından bakıldığında, tıpkı diğer alınların yönetimleri gibi, çeşitli alt sistemlerden meydana geldiği görülecektir. Bu alt sistemler, bir bakıma, spor yönetiminin daha sınırlı alanlarda uygulandığı çeşitli kurum veya kuruluşlar olarak düşünülebilir; spor tesisleri, spor kulüpleri vb. gibi. O halde, spor kulüpleri yönetimi, spor yönetiminin daha dar bir açıdan uygulanmasıdır. Başka bir deyişle, genel yönetim ve spor alanı birleşimindeki genel prensiplerin ortaya konulmasına spor yönetimi, bu prensiplerin spor kulüplerinde uygulanmasına ise spor kulüpleri yönetimi denilebilir. Esasen, yönetim biliminin çeşitli alanlar için geçerli alan genel yanının, spor alanındaki bu tür örgütler için de geçerli olduğu unutulmamalıdır.

Yönetim Kavramı

Yönetim nedir? Bir yönetici tam olarak ne yapmaktadır ve ne tür beceriler sahip olmalıdır?

Yönetimin birbirinden farklı pek çok tanımı vardır. Her tanım yönetim olayını belirli bir açıdan ele almış ve ona göre açıklanmıştır.

Kimi yazarlar yönetimi bir bilim, kimileri bir sanat olarak görmüştür. Yönetim denildiğinde bazen bir süreç anlaşılmıştır.

Bilim olarak yönetim yönetsel olaylar arasındaki sebep-sonuç ilişkileri üzerinde durur. Sanat olarak yönetim uygulamada gösterilen maharetle ilgilidir; şöyle ki, her yöneticinin kendine özgü, farklı davranış biçimleri vardır. Yöneticiler benzer problemleri değişik yaklaşımlarla ele alır, çözümlemeye çalışır.

Yönetim bir takım genel faaliyet ve fonksiyonlar açısından evrensel bir süreçtir. Bu süreç, her türlü örgütte, seviyesi ne olursa olsun her yönetim kademesinde evrensel nitelikte bazı fonksiyonları kapsar; planlama, örgütleme, yönetme koordinasyon ve kontrol gibi.

Yönetimin basit fakat üzerinde görüş birliği bulunan bir tanımı “yönetim, başkaları vasıtasıyla işleri yapmaktır” şeklindedir. Daha ayrıntılı olarak, yönetim, “eldeki mevcut insan ve madde kaynaklarının belirli bir amaca ulaşmak üzere örgütlenmesidir. Başka bir deyişle, önceden belirlenen amaçları gerçekleştirmek için kaynakların (insan ve maddi) organize edilmesi ve sonuçların değerlendirilmesi faaliyetidir, yönetim.

Yönetim Fonksiyonları

Yönetim olayı, yönetim sürecini oluşturan temel fonksiyonların açıklanması ile daha kolay anlaşılabilir.

Yönetim fonksiyonları çeşitli yazarlara göre farklı isim ve sıralama ile ele alınsa da yaygın olarak beş temel fonksiyon üzerinde durulmaktadır. Bunlar: planlama, örgütleme, yönetme, koordinasyon ve kontroldür.

Yöneticinin vazgeçilmez asli görevleri olarak ta ifade edilen bu fonksiyonlar kısaca şu şekilde açıklanabilir:

Planlama, belirli bir amaca ulaşmak için hangi işlerin yapılacağını ve ne tür metotların kullanılacağını önceden tahmin etmektir. Mesela bir futbol takımının deplasman maçında uygulamayı düşündüğü taktik gibidir.

Örgütleme, planda öngörülen hedefleri gerçekleştirmek üzere insan ve madde kaynaklarının belli bir düzen içinde toplanması, görev, yetki ve sorumlulukların sınırlarının tayin ve tespit edildiği formel bir yapının kurulmasıdır. Futbol örneğine dönersek, düşünülen taktiğe uygun olarak hangi futbolcunun nerede ve nasıl görev yapacağı gibi….

Yönetme, planlama ve örgütlenme sonucunda oluşturulan yapının harekete geçirilmesi, çalışanların motive edilmesi ve doğru bir şekilde yönlendirilmesi ile ilgili süreçtir.

Koordinasyon, örgüt üyelerinin ve birimlerin çalışmaları arasında ahenk ve uyum sağlanması, çabaların birleştirilmesi olarak ele alınabilir. Burada yönlendirilmiş bir işbirliği söz konusudur.

Kontrol ise, uygulamada alınan sonuçlar ile örgütsel amaçların karşılaştırılması ve gerekli düzeltici önlemlerin alınmasıdır.

Yönetim fonksiyonları, en alt kademeden en üst kademeye kadar, her hangi bir örgütün bütün basamaklarındaki yönetim faaliyetlerinin temelini teşkil eder. Bu açıdan bakıldığında spor kulüplerinde de malzeme sorumlusundan kulüp başkanına kadar her seviyedeki yöneticilerin etkin ve verimli olabilmelerinde bu fonksiyonlar temel oluşturmaktadır.

Yönetim olayı bir madalyonun iki yüzü gibidir; bir tarafta yapılacak işler, diğer tarafta bu işleri yapacak kişiler bulunur. Etkili bir yönetici hem işle hem de işleri yapacak kişilerle ilgilidir. İş ve işleri yapacakların bir anlamda karışımı söz konusudur. O halde yönetimin basit, sade tanımını hatırlarsak; “yönetim başkaları vasıtasıyla işleri yapmak olduğuna göre, yönetici, hem varılacak amaçları hem de bu amaçları gerçekleştirecek insanları bir bütün halinde değerlendirmelidir.

Yöneticinin temel görevleri olarak önemle vurgulamaya çalıştığımız bu fonksiyonlar aslında tarihin her devrinde, uygarlık ve kültür seviyesi ne olursa olsun her toplumsal düzende önemli olmuştur. Mesela, eski Mısırda binlerce beşeri ve fiziki kaynağın bir araya getirilerek bugün herkesin hayranlıkla baktığı piramitler, hiç şüphesiz yönetim fonksiyonlarının etkili şekilde uygulanmasının bir sonucudur.

Pratikte bütün yöneticiler bu fonksiyonların hepsini yerine getirirler. Fakat her fonksiyonun önemi zamana, kulübün içinde bulunduğu şartlara ve yöneticinin konumuna göre farklılık gösterir. Mesela; bir futbol kulübü ligde zor günler geçiriyorsa yönetici (veya kulüp üst yönetimi) futbolcu, antrenör ve diğer görevlilerin çalışmaların kontrol için daha fazla zamanı ayırabilir. Yine, mesela, kulüp başkanı kulübün imajını ve vizyonunu geliştirmek üzere zamanının çoğunu planlama ve temsil etmeyle geçirebilir, fakat daha alta kademedeki bir yönetici dikkatinin çoğunu, küçük çapta başka fonksiyonlar da görmesi gerektiği halde, altındaki personelin idare edilmesine ayıracaktır.

Kuşkusuz spor yöneticisinin rolü, büyük oranda, ortama bağlı olarak değişecektir. Fakat yöneticinin özel yeteneği, ifade etmeye çalıştığımız yönetim işlevlerini spor ortamında, söz gelimi spor kulüpleri yönetiminde uygulamaktır. Spor yöneticileri bir spor ortamını yönettiklerini, diğer kuruluşlardaki meslektaşları gibi, doğru iş ilkelerine ve uygulamalarına başvurmak zorunda olduklarını kavramaları gereklidir. Artık bugün, sporun bir hizmet endüstrisi olduğu kabul edilmektedir. Bu nedenle spor yönetiminin ve spor yöneticilerinin önemi de her geçen gün artmaktadır.

 

Benzer Haberler

Başa dön tuşu